Pazartesi Sendromuna Tatil: Armani Hotel Dubai

Biliyorsunuz zaman zaman ilaç gibi gelebilen zaman zaman da son derece sinir bozucu olabilen yeni bir bölümümüz var. Bu üçüncüsü olan Pazartesi Sendromuna Tatil serisinin ilk yazısına buradan ulaşabilirsiniz. Petrol nerede para orada biliyorsunuz ki, adamlar da akıllı bir hareket yaparak otelleri Dubai, Kuwait gibi yerlerde konumlandırıyorlar.

Armani Hotel Dubai bu haftamızın tasarımcı oteli olarak karşımızda. Açıkçası bir Armani işinden bekleyebileceğiniz her şeye sahip. Son derece şık, klas ve ağır diyebiliriz tasarımı için.

Koyu renklerin ağırlıkta olduğu dizaynı tam bir iş adamı oteli gibi görünmesini sağlıyor. Fonksiyonel ürünlerin ağırlıkta olduğu modern alanları göz yormuyor ama özensiz seviyesinde minimal de değil.

Odaları da çok rahat ama abartısız görünen Armani Hotel, gerçekten Armani lüksünü yaşayabileceğiniz ama bir otelin ilk amacı olan kusursuz dinlenmeyi size sunan bir alan.

SPA'sı ise bana biraz komik geldi. Yanlış anlaşılmasın, muhteşem bir SPA'sı var ama Armani takımlar içinde ellerinde laptopları ile gezip milyon dolarlık iş anlaşmalarını bu otelin restoranlarındaki toplantılar esnasında bağlayan iş adamları gözümün önüne geldiğinde bu görüntüyü hiç bir şekilde SPA'daki bornozlu durumla eşleştiremiyorum. Onun dışında hiç bir sorunu yok yani :)

Sizler ne düşünüyorsunuz? Rengarenk Kuwait'teki Missoni Hotel mi yoksa ağır Armani Hotel Dubai mi?

Thakoon for NARS

Durup durup turnayı gözünden vuran işlerden bir tanesiyle karşı karşıyayız. NARS biraz burnu büyük bir marka olduğu için, rakipleri gibi kendisini herhangi bir tasarımcıya layık görmemiş olacak ki bu güne kadar hiçkimseyle işbirliği yapmamıştı. Beklediğine değmiş ama. Thakoon ile güçlerini birleştirdiklerinde ortaya çıkan 6 renklik bu koleksiyon tüm yaz boyunca başka bir renge ihtiyaç duymamanızı sağlayacak. Hem pastel hem de neonların tonları tam da bu yaz en çok peşinde olacağımız renkler. NARS'ı  ve Thakoon'u bu muhteşem koleksiyonları için kutluyorum.

Paralar Nereye Gidiyor?

Bazen bir ürünün sadece markası yüzünden çok pahalı olmasına anlam veremiyoruz. Sade ve işçiliği olmayan bir modele sadece taşıdığı etiket yüzünden astronomik rakamlar vermek hepimize gereksiz geliyordur.
Fakat bazen bazı parçalar görüyoruz ki, arkasında ne gibi bir emek olduğunu, o kumaşın ne kadar değerli olduğunu ve aslında verdiğiniz her kuruşa değeceğini anlıyorsunuz.
Valentino da dantel bir elbisenin kumaştan elbiseye yolculuğunu anlatmak için tam da bu materyalin ruhuna uygun bir romantizmde çekilen videosuyla bizleri aydınlatıyor.
Sessiz bir ortamda ve sıcak bir çay eşliğinde izlerseniz videonun etkisi de artıyor.

Karl'ın Gençliği

1987 yılında ölen moda illüstratörü Antonio Lopez’in hayatıyla ilgili yeni çıkan bir kitaptaki bu görüntülere tüm haftasonu boyunca güldüm desem yeridir. Kitabın adı The Antonio Lopez Book. Kitapta öyle fotoğraflar var ki kesinlikle kütüphanenize katmak isteyeceğiniz bir eser. Güldüm filan diyorum ama aslında komik olan bir şey yok. Aşağıdaki fotoğraf dışında… Karl Lagerfeld’in şu anki o “cool + hip + dede” tavrının gençliğinde aslında o kadar da bariz olmadığını ve kendisinin şu ankinden çok daha uzun boylu göründüğünü düşünmeden edemiyorum. Yine de bir fashionista olduğunu unutmayıp “mankini” denilen o garip şeyi giymeyi de tercih etmesi dikkat çekici. Ama asıl eksikliğini hissettiğim, kocaman siyah güneş gözlükleri.

Missoni for Havaianas

Yazın en büyük güzelliği flip floplarımızı giyip her yere gidebilmemizdir. Özellikle yazlık bölgelerde plajla kesinlikle sınırlandırılamayan kullanım alanları flip flopların tasarımlarının da önem kazanmasına sebep oluyor.

Havaianas da süper bir işbirliği yaparak, rengarenk modellerine tasarımcı dokunuşu katmış. Missoni’nin etnik desenleri ve birbirinden güzel renkleri Havaianas terlikleri ile buluşmuş ve göz alıcı modeller ortaya çıkmış.

O kadar şıklar ki eminim ayağınızdan çıkartmak istemeyeceksiniz. Yakında Beymen mağazalarından ulaşabileceğiniz Havaianas Missoni koleksiyonunda taşıma çantaları da çok şeker.

Altuzarra for J. Crew Hayal Kırıklığı

Biliyorsunuz yapmayı en sevdiğim haberlerden biri de tasarımcı-marka iş birlikleri. Bir çok güzel örneğini gördüğümüz bu iş birlikleri sayesinde tasarımcıların kendi çizgilerin yansıtan ürünlere çok daha uygun fiyatlarla ulaşabilmek çok çekici geliyor.

Geçenlerde şu yazımda sizlere haberini vermiş olduğum Altuzarra for J. Crew koleksiyonundan ilk görüntüler ortaya çıktı ve bu kadar büyük bir hayal kırıklığı yaşayamazdım. İki taraftan biri bu işbirliği konseptini tamamen yanlış anlamış sanırım. En saçma ve tasarımcının çizgisiyle hiç ilgisi olmayan hatta sezonun trendlerine bile göz kırpamayan birkaç parçayı bir araya getirip "Altuzarra" etiketi basarak, normalin üzerinde fiyata satarak bu işi kıvıracaklarını sanmışlar.

Modeller sıkıcı, kumaşlar içler acısı... Masa örtüsü gibi desenleri ve hiç bir Altuzarra dokunuşu taşımayan parçalarıyla felaket bir kapsül koleksiyon olmuş. Ben Altuzarra'nın yerinde olsam ismimi kirletmemek için bu işin altına imzamı atmazdım.

Bu parçaları kenar mahalle butiğinden de alabilirsiniz, herhangi bir high street markasından da... Hatta pazarda bile bulabilirsiniz. Neden J. Crew'un normal fiyat aralığının da üzerinde bir ücret ödeyerek almak isteyin ki? Kendilerine önerim Mary Katrantzou'nun Topshop için yaptığı ya da Marni'nin H&M koleksiyonuna bir kez daha bakıp, kapsül koleksiyon nasıl olur anlamaları.

Kim Kardashian'ın ebay Mağazası

İnsanın sevmediği ot burnunun dibinde bitermiş ya, bana da aynen öyle oluyor. Kardashian’lara ne kadar atıp tutarsam, o kadar karşıma çıkıyorlar. En son saçma bir şekilde ebay mağazalarında buldum kendimi. Bu arada cidden çok kalabalık bir mağaza ve birçok tasarımcı parçasına çok iyi fiyatlara ulaşabilirsiniz.  $1,75 - $1026 arasında, genelde Kim Kardashian’ın sevdiği body-con tarzı ve diz hizasında birçok elbise bulabileceğiniz ebay mağazasından elde edilen tüm gelir Life Change Community Chuch’e gidiyormuş. Tüm ürünlerini görmek isterseniz Kim’s ClosetClothing Store tam olarak burada.

Yüz Karası Versace Ayakkabılar

Bir şeyin pahalı olması güzel olması anlamına gelmiyor. Sanırım bunun bu sezon en güzel örneğini Versace ayakkabı koleksiyonu vermiş. İkinci sınıf Amerikan filmlerindeki Striptiz Club sahnesinde rahatlıkla kostüm olarak kullanılabilecek bu ayakkabılar Versace için bir yüz karası. Hiç bir tarafından kurtarılacak yanları yok. Gökdelen gibi topukları şeffaf. Platformları inanılmaz yüksek. Üstlerindeki zımbalar daha da basitleştirmiş ayakkabıları. Umarım tarzını beğendiğim birinde görmem, yoksa cidden tüm saygımı kaybederim.

Bikini Sezonu Yaklaşırken VS 2012

Yaz iyiden iyiye yaklaşırken bu sezon bikinilerimizin nasıl olması gerektiğini düşünmeye başladık bile. Bu sırada Victoria's Secret meleklerinden Candice Swanepoel ve Miranda Kerr Victoria's Secret Beverly Center'ın havuzunda yapılan küçük bir eventle 2012 VS plaj koleksiyonunu tanıttılar.
Renkler inanılmaz canlı ve desenler de çok şık. Ben kişisel olarak bu senenin modasına uygun olarak biraz daha fazla ikat ve kabile deseni bekliyordum. Pastelleri de çok fazla göremedim. Ama panelin kıyafetlerde olduğu gibi bikinilere de uygulanmış halini sevdim.
Tanıtım gününün videosu için:

Pazartesi Sendromuna Tatil: Missoni Hotel Kuwait

Artık lüksün tanımı da değişiyor biliyorsunuz ki. Özellikle sahip olunacak “şey”lerden çıkıp,  biriktirilecek “hatıralar” ve “deneyimler” öne çıkıyor. Bu trendin ekmeğini yemek isteyen moda evleri de bir bir ultra lüks butik oteller açmaya başladılar. Hepsi kendileri ile özdeşleşen desenler ve formları kullanarak kıyafet ya da aksesuarı da geçen tam bir “deneyim” yaşatmanın peşindeler. Ben de bu otellerin en güzel fotoğraflarıyla pazartesi günlerinizi şenlendirip, pazartesi sendromunuzu bir nebze hafifletmeye çalışacağım bundan sonra.

İlk konuğumuz Missoni Hotel Kuwait.  Neden Edinburgh’ta açılan ilk Missoni Hotel’den başlamadım ben de bilmiyorum. Kuwait’i daha çok sevmiş olabilirim. 2011 Mart ayında açılan otel tam bir Missoni oteli. Canlı renkleri ve bildiğimiz Missoni desenleriyle bezenmiş mobilyalarıyla bir otelden çok bir müzeye benziyor. Ortak alanlar içinizi açacak kadar renkli ve ferah, odalarsa size bir Missoni ortamında bulunduğunuz sürekli hatırlatacak objeleriyle çok keyifli.

Kuwait’e giderseniz zevksiz ve fazla süslü oryantal zevkler yerine hem zevkli hem de lüks bir tatil geçirmek için Missoni Hotel’e uğramanızı öneririm.

H&M Conscious Collection

Havalar ısınınca insanların aklına ilk gelen şey kilo vermek ikinci gelen de yaz boyunca durup dinlenmeden katılması gereken düğün, nişan, davetler geliyor. H&M de bunun farkında olacak ki 2012 Conscious koleksiyonundaki parçaların neredeyse tamamını parti ya da kırmızı hali looklarından hazırlamış.

Tek başına değerlendirdiğinizde güzel  ve kullanışlılar ama bu kadar ulaşılabilir göz önünde parçaları mezuniyet, düğün gibi eventlerde giymek her zaman tehlikelidir. Her an biriyle pişti olma tehlikesiyle karşı karşıyasınızdır. 

Bu yüzden dikkatli olmak gerekir. Ama uzun fıstık yeşili elbiseyi yine de çok beğendim ve çiçekli kısa elbisenin de renk ve desenlerinin bana Mary Katrantzou'yu hatırlattığını belirtmeden geçemeyeceğim.

Bu arada neden conscious, yani bilinçli koleksiyon? Çünkü materyalleri geri dönüştürülmüş polyester, organik kenevir, organik koton gibi çevreye zarar vermeyen kumaşlar. Bu arada koleksiyon 12 Nisan'da seçilmiş mağazalarda satışa sunuldu. Siz ne düşünüyorsunuz H&M'in bu bilinçli koleksiyonu hakkında?

Christian Louboutin Kadife Loafer'lar

Geçen sene topuklularının ortaya çıkmasıyla birlikte Loafer'ların geri döneceğini anlamıştık zaten. Kim ne derse desin düz ayakkabıların rahatlığını size en kaliteli ve en rahat topuklular bile yaşatamaz. Bu yüzden babetlerden sıkılmış, spor ayakkabıları da her kıyafetiyle giyemeyen kadınların imdadına Loaferlar yetişiyor.

Benim favorim hem rock-punk esintileri hem de gelecek sezonun materyali olan kadife kullanımı sayesinde zamanın ötesindeki bu Christian Louboutin'ler. Dore ve kırmızı armasıyla da çok şık görünen bu ayakkabılara net-a-porter den ulaşabilirsiniz.

It Girl: Olivia Palermo

Daha önce şu Poppy Delevinge yazımda bir stil incelemesinde bulunmuştuk hatırlarsanız. Aradan baya uzun bir zaman geçmiş. Sebebi cidden ilham verici kadınların sayısının azlığı olabilir.

Daha önce it-girl kelimesini kullandım diye kızanlar olmuştu ama cidden Türkçe’de tam olarak nasıl kullanmamız gerektiğini bilmiyorum o yüzden yine aynı kelimeyi kullanacağım. Eğer başka bir öneriniz varsa da seve seve kullanırım J

İnceleyeceğimiz yeni it-girl’ümüz zarifliği ve sade tarzıyla çok beğendiğim Olivia Palermo. Hem çok minimal olmayı başarıyor hem de asla özensiz görünmüyor. Saçıyla makyajıyla, tarzıyla duruşuyla son zamanlarda en beğendiğim kadınlardan birisi kendisi.

Öncelikle vücudu da izin verdiği için sigara pantolonları çok güzel taşıyor ve hem düz hem de yüksek topuklu ayakkabılarla çok şık kombinle yaratıyor. Bu kadar çok pantolon giyip yine de salaş olmamayı başaran nadir kadınlardan kendisi. Bu arada ilerideki fotoğraflarda da göreceksiniz. Terzilik harikası ceketler konusunda çok iyi. Düz saçlarını açık renk de koyu renk de kullansa, kestirse de uzatsa da her zaman masum ama karizmatik bir görüntü çiziyor.

Moda haftalarında sokak fotoğrafçılarının gözdesi olmasını sağlayan tarzı kesinlikle kendisinin önüne geçmiyor. Teatral tasarımlar yerine kaliteli ve fonksiyonel parçaları bir araya getiriyor ve sonuç muhteşem oluyor.

Günlük yaşamında da her zaman küçük bir dokunuşla üniversiteli kız modundan şehirli şık kadın görünümüne geçiyor. Ortadaki fotoğrafta kolyesine dikkat ederseniz bir “statement necklace” nasıl kullanılır dersi vermiş resmen.

Davetlerde de her zaman sade ve şık olmayı başaran Palermo yüzünden eksik etmediği gülümsemesiyle de ultra şeker görünüyor. Ama her kombininde ayakkabı, clutch ya da takı gibi bir detayla minimal şıklığını hareketlendirmeyi başarıyor.

Bu arada her fotoğraf setinde mutlaka bir adet kullandığı Hermes Birkin’inine olan bağlılığı da gözlerimi yaşarttı J

Carine Roitfeld Magazine

Hayır, Fransız Vogue değil, Carine Roitfeld'in kendi adını taşıyan yeni dergisinden bahsediyorum. Biliyorsunuz ki Editor in Chief'i olduğu Vogue Paris'ten ayrıldıktan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmadı. Anna Wintour'la aralarındaki sessiz rekabet bile yetiyordu her ay iki dergiyi de almamıza. Hatta Devil Wears Prada filminde bile işlenmişti bu konu.

Carine Roitfeld'in bir süredir kendi dergisini çıkartacağı hakkında söylentiler devam ediyordu ve hepimiz de heyecanla o günün ne zaman geleceğini bekliyorduk. Eylül ayında ilk sayının çıkacağı bildirilmiş. Bu arada senede iki kez yayınlanacak olan dergi daha çok sezonluk bir kitap havasında olacakmış.

İsmi CR Fashion Book olarak açıklanan derginin çekimlerden ilk kareler internette dolaşmaya başladı bile. Vogue'un tamamen ticari olan çizgisinden uzak, beklediğimden çok daha karanlık bir havası olması beni şaşırttı açıkçası. Daha sanatsal bir çalışma bekleyebiliriz yani.

Sizler ne düşünüyorsunuz? İlk görüntüleri beğendiniz mi?

Katy is All in!

Bu aralar markalar ve ünlülerle kafayı bozdum. Hangi marka hangi ünlüyle iş birliği yapıyor ve sonuçları nasıl oluyor diye şu ve şu yazıları yazmıştım en son hatırlarsanız.

Şimdi de süper olduğunu düşündüğüm bir ikili var karşımızda: Katy Perry ve Adidas. Adidas'ın yeni ClimaCool serisi için Katy Perry ile devam etmesi çok mantıklı bir karar olmuş. Zaten bana sorsanız renkli bir koleksiyon varsa orada seksapel için Nicki Minaj, masum sevimlilik için de Katy Perry olmalı. Başka kimseye ihtiyacınız yok... Belki biraz delilik lazımsa Lady Gaga'nın yardımı olabilir.

Bu kampanya için de rengini artık takip edemediğimiz mavi saçlarının biraz dibi çıkmış halleri ve kocaman açtığı mavi gözleriyle Katy çok eğlenceli ve sevimli görünüyor. Bir de yaşından ve genel tarzından dolayı çekimler çok gerçekçi olmuş. Sanki adidas'larını giymiş ve koşuyormuş da paparazziler tarafından görüntülenmiş gibi bir hava katmayı başarmışlar.
Siz ne diyorsunuz? Beğendiniz mi Katy'nin oyuncak bebek gibi olmayan bu daha dünyalı - fani halini?

Biri Rihanna'yı Kendine Getirsin

İki gündür o kadar çok yerde bu dedikoduyu duydum ki umarım gerçek değildir demekten çıktı olay. "Acaba gerçek mi" diye düşünmeye başladım. Hatırlarsınız Rihanna, o sıralarda sevgilisi olan Chris Brown tarafından çok feci dövülmüştü. TMZ tarafından dünya aleme yayınlanan polis tarafından çekilmiş fotoğrafları uzun süre gündemi işgal etmişti.

Şimdi çıkan dedikodulara göre Riri, Chris Brown'la yeniden birleşiyormuş. Birincisi eğer bunu yaparsa tüm kadın sivil toplum kuruluşlarından, ailelere kadar hepsinden küfür yiyecek ve hepsi tarafından ayrı kınanacak. Açıkçası haksız da olmazlar. Çünkü rol model olarak görünen bir kadın artık Rihanna ve kendisine daha önce bu şekilde davranan bir adama geri dönmesi kabul edilemez olarak görülecek. Hiç bir kadının kabul etmemesi gereken bir şeyi Rihanna gibi bir dünya starı kabul ederse vay halimize diyorum...

Sang A Clutch

Arada sırada daha önce keşfetmediğim bazı markaların ürünlerini görüp dayanamıyor ve sizinle paylaşmak istiyorum. Sang A bu markalardan biri. Aslında çok küçük bir dokunuşla çok yaratıcı hale gelmiş olan bu çantaların olayı küçük  okları. Tamamen klasik olabilecekken bir anda yepyeni modern ve eğlenceli bir hava kazanmalarını sağlayan da bu küçük oklar. Bu yüzden hem bir davette en ağır elbiselerinizle, hem de casual bir akşam yemeğinde jean ve blazer'la kullanabilirsiniz bu clutchları. Renklerine ve katmanlarına da bayıldım.

O.P.I Miss Universe Koleksiyonu

Yaz gelince ellerimize de ayaklarımıza da daha bir önem vermeye başlıyoruz. Bir de son yıllarda ojelerde yaşanana renk çılgınlığıyla olay boyut değiştirdi. Yüzlerce renk çıkıyor artık ve bunları da kullanıyoruz. Eskisi gibi French Manikür - Siyah -Kırmızı üçgeninde sıkışmamıza gerek kalmadı.

O.P.I da bildiğiniz gibi oje uzmanı olarak temalı kapsül koleksiyonlar çıkarma konusunda ustalaştı. Bu kez de Miss Universe için 4 renkten oluşan bir koleksiyon hazırlamış. Bana çok simli ve çok 90'lar geldi koleksiyon ama siz ne düşünürsünüz bilemiyorum.

Altuzarra for J. Crew

Artık işler çığrından çıktı biliyorsunuz ki. Ulaşılmaz gördüğümüz tasarımcılar birer birer ulaşılabilir ve büyük kitlelere hitap eden markalar için koleksiyonlar hazırlar oldular. H&M, Topshop filan derken J.Crew bu senenin bombasını patlattı.

H&M pazar büyüklüğünü de göz önünde bulundurarak ismi en çok insan tarafından bilinen markalara koşarken  J. Crew CFDA/Vogue Fashion Fund da kazanmış olan gelecekte çok daha fazla bahsedeceğimiz ve çizgileriyle bir çoklarının vazgeçilmezi olmayı şimdiden başarmış olan Altuzarra ile iş birliği yapıyor. Altuzarra'ya da ulaşılabilir fiyatlarla sahip olabileceğiz yani.

Ben de bu yaz Altuzarra koleksiyonundan en beğendiğim görünümlerden bir kaç tanesini sizinle paylaşmak istedim. Eğer J. Crew kapsül koleksiyonu da bu çizgilerde olacaksa hemen peşine düşebiliriz.

Kardashian'lardan Bizi Kim Kurtaracak?

Kusura bakmayın dayanamayıp biraz sitemkar bir başlık attım ama gerçekten o kadar çoklar ve o kadar olaylılar ki Kardashian soyadını duymadan bir günümüz geçmiyor diyebiliriz. Biri dursa diğeri durmuyor... Biri evleniyor tam bitti diyoruz, bu sefer başka biri nişanlanıyor. Tam o bitti diyoruz bu sefer diğeri doğuruyor, şükretmeye başlarken evlenen boşanıyor... Bu böyle sürüp gidiyor.

Geçen sezon yaptıkları leopar delisi koleksiyondan sonra bu kez de mayo-bikini yapmaya karar vermişler. Bu noktaya kadar yine itirazım yok ama neden kendilerinden başkasını model olarak kullanmıyorlar onu anlamıyorum. Victoria Backham değme modellere taş çıkaracak vücuduyla bunu yapmıyor. Kardashianlardaki nasıl bir kendine güvense artık, hemen soyunup ortalara atıveriyorlar kendilerini.
Khloe üzerine bir şeyler giymiş ama yine de tahammül edilebilir değiller bence. Ayrıca Photoshop miktarı da gözlerden kaçmıyor. Cidden yorumlarınızı çok merak ediyorum.