Christina Ricci NY'ta Evlendi

Evlenen ünlüler kervanına Christina Ricci de katıldı ama ne katılmak... Anne Hathaway'den sonra bu sene gördüğümüz en güzel gelinliklerden bir tanesini giyerek çok da yoğun kullanmadığı twitter hesabından temelde "daha fazla dayanamıyorum göstereceğim, bakın Ricardo bana ne yaptı!" diye tweetleyerek Ricardo Tisci imzalı gelinliğini dünya ile paylaştı.

New York Upper East Side'da uzun süredir sevgilisi olan James Heerdegen ile hayatını birleştirirken, dantel, dar ve omuz dekolteli bir özel dikim Givenchy Couture gelinlik tercih etti. Duvak ve elindeki küçük buketiyle çok şık görünüyor. Fotoğraflardaki kadar mutlu olur umarım.

Jeremy Scott'a İtalyan Yuva

90'ların moda olması ile birlikte Jeremy Scott'ın adını da daha fazla duyar olduk. Adamı 90'lardan alırsınız ama 90'ları adamdan alamazsınız diyebileceğimiz bir ilişki ile 90'lar pop kültürüne ve sanatına bağlı tasarımcı Jeremy Scott, kendi ismini taşıyan markasının yanında Adidas originals için yaptığı teatral koleksiyonlarla da adından sıkça bahsettiriyordu ki bu kez de 30 yıllık Moschino'nun baş tasarımcısı koltuğuna oturdu. Moschino'nun renkli, eğlenceli ve sakrastik tavrına tam da uyan isim olmuş Jeremy Scott. 2014 Sonbahar Kış koleksiyonları sunulurken Moschino'ya ve yaşadığı değişime daha yakından bakmak gerektiğini unutmayalım.

Gitmeye Doyamayacağınız Ev Partisi

McCartney soyadı bizim gibi moda meraklıları için Stella ismi ile özdeşleşir gibi olsa da bu soyadı aslında bir müzik efsanesinin dünya ortak belleğine Beatles ile soktuğu ve girdiği günden beri de kendisinden bahsettirmeyi başardığı bir soy ismi oldu.

Öyle ki, aklımızdayer eden, Depp, Law, Streep, Ford, Penn, Cole ve son olarak da Moss gibi önemli diğer soy isimleri ile bir arada aynı videoda görmek tam anlamıyla bir tarihe tanıklık etmek anlamına geliyor. Paul McCartney, Queeni Eye videosunda, 4 günde 1 milyondan fazla izlenmesine sebep olacak bir ünlüler geçidi yaparken içinde bulunmak için ömrünüzden bir kaç seneyi seve seve verebileceğiniz bir parti ortamı yaratmış. Johnny Depp ile Kate Moss'u aynı odada görür gibi olmak ve Kate'i Paul McCartney'nin piyanosunun üstünde dans ederken görmek bile hepsine değer sanırım:

Kate Bosworth for Topshop

Topshop’un Kate II olarak da adlandırılabilecek, Kate Moss’dan sonra Topshop’la iş birliği yapan ilkinci Kate, Kate Bosworth oldu. Kendisinde Diane Kruger gibi bir incelik  ve feminenliğin yanı sıra, Diane’de pek gözlemlenemeyen bir rock ruhu ve gençlik de hissediyorum ben. Tophsop ile yaptığı kapsül koleksiyonda da bu feminen ve asi ruhun bir araya geldiğini gözlemyebiliyoruz.

Hiç baskı ya da desen olmayan 46 parçalık monokrom koleksiyonda kırmızılar, metalikler, siyahlar ve beyazları bol bol görebilirsiniz. Deri pantolonlar, kabanlar basic t-shirtler bulabilirsiniz. 

Kate Bosworth’le yapılan bu ikinci Topshop koleksiyonunun tanıtım filmini de Kate’in eşi yönetmen Michael Polish çekmiş. Londra’da çekilen filmi izlemek isteyenler için:

Bir Royal Event Daha...

En sevilen kraliyet çifti Prince William ve eşi Dutchess of Cambridge Kate Middleton, oğulları Prince George'u Saint James Palace Kraliyet Şapelinde vaftiz ettirdiler. Neredeyse düğün kadar önemli olan bu törende de Alexander McQueen tercih eden Kate, elbisesini yine krem rengi Jane Taylor bir şapka ile tamamladı. Çok şık ve mutlu görünen Kate Middleton, dünyaya prenses olmak için gelmiş gibi görünüyordu yine.  

Cara Delevingne'i Kim Sevmez?

Görünüşe bakılırsa herkes sever, hatta Japonlar bile. Burberry ile iş birliğini yakından takip ettiğimiz Kate Moss'un varisi olarak tanınan, yeni nesil süpermodel Cara Delevingne La Boo adlı Japon online alışveriş sitesinin yüzü oldu. Reklamda Cara'nın herkes tarafından beğenilen enerjisinin tam bir yansımasını görebiliyoruz. Instagram hesabında bol bol görebileceğiniz komik suratlar, diğer modellerin taş bebek gibi gezip her zaman çok şirin ya da seksi olmaları gibi endişelerinin hiç birini taşımayan hareketleri ile genç kızları hedefleyen La Boo için mükemmel bir seçim olmuş. Reklamı izleyin, eminim siz de beğeneceksiniz

Şaşırtıcı Kraliçe

Bir çok kişi tarafından yüzeysel ve sanattan olabildiğince uzak, sadece ticari kaygılar taşıyan bir alan olan moda ürününün, sanat eseri değeri görüp sergilere konu olmasına alıştık. Modern sanat galerilerinde ya da MET ve MOMA gibi saygın kuruluşların desteği ile bir çok koleksiyon gördük fakat bu seferki hem lokasyon hem de konu olarak diğerlerinden ayrılıyor. 

Missouri St. Louis'te gerçekleşen sergi "A Queen Within: Adorned Archtypes, Fashion and Chess" şimdiye kadar bildiğimiz her şeyi unutup kendimizi satranç ve modanın ortak noktalarını görmeye açmamızı istiyor. En büyük Alexander MQueen koleksiyonlarından birine erişip yanına Maison Martin Margiela, Gucci, Viktor & Rolf gibi bir çok dekonstruksiyon üstadını da eklediği parçalarla Satrançtaki "Queen" (Vezir) ile modanın tahmin edilmesi zor, şaşırtıcı "queen" lerini ve arketipleri bir potada eritiyor. 

Kesinlikle görülmeye değer ve ilginç bir konu olduğu kesin. Dileğimiz Türkiye'de de bu kadar derinlikli işlenmiş konuları olan ve moda ile bir çok farklı disiplini bir araya getirebilecek sergiler görebilmek.

2014 Yaz Modasında Great Gatsby Esintileri

Modanın filmleri etkilediği de görülmemiş şey değildir ama asıl sinemanın moda üzerindeki etkisini göz ardı etmek neredeyse imkansız. Anna Karenina vizyona girdikten sonra artan Rus referanslarını da görmüş insanlar olarak The Great Gatsby vizyona girip fırtınalar kopardığında yeni koleksiyonların 1920'lere gönderme yapacağını hepimiz biliyorduk. 

Mercedes Benz Fashion Week Istanbul kapsamında sunulan Raisa Vanessa Sason ve Tuvanam'ın İlkbahar Yaz koleksiyonlarında da Great Gatsby'nin etkisini görmemek için kör olmak lazım. Püsküller, vaklı saçlar, koyu renk dudaklar, görünmez kaşlar, düşük beller ve kocaman şapkalar ve bol bol işleme ile tam anlamıyla 1920'lere döndüren bu koleksiyonların yeni-vintage havasına bayıldım. 

Raisa Vanessa Sason, podyuma bile çıkarttığı Ajda Pekkan ile özdeşleşti ve Tuvanam da neredeyse her ünlüyü bir kez giydiriyor. Gelecek yaz tüm sosyeteyi 1920'lerden ışınlanöış gibi görebileceğimizi şimdiden söylemiş olayım.

MBFWI İlkbahar Yaz 2014 Zeynep Tosun

MBFWI devam ederken, ikinci günün en çok merak edilen ve sonuç olarak da en çok konuşulan defilelerinden biri de Zeynep Tosun oldu. Hedi Slimane yönetimine geçen Saint Laurent Paris'in 90'lara dönüşünü hatırlatan, fileler, açık göbekler ve spor kesimlerle dikkat çeken modeller bir bir podyumdan süzüldü.

Bir tarafta bu sert, yer yer tomboy parçaların, pudra tonları ile bir araya gelmesinde hissedilen Zeynep Tosun feminenliği, diğer tarafta ise dinamik ve zaman zaman fütüristik parçaların şehirli kadının normal hayatına uyabilecek şekilde kurgulanmış hallerini gördük. Koleksiyonun her bir parçası ise gardırobunuzun geri kalanına uyum sağlayabilecek şekilde birer styling kurtarıcısı olabilir nitelikte. Sizler nasıl buldunuz?

NIAN Artık Erkekler için de Çalışıyor

Erkek modası denilince ülkemizde akla daha çok hazır giyim ya da klasik terzilik akla geliyor. Son senelerde podyumda daha çok erkek markası görmek güzelken, özünde kadın koleksiyonları olan bir tasarımcının erkek parçaları da dizayn etmesi ve markasını gitgide büyütmesi Türk tasarımının ilerlemesi ve markalaşma için de gurur verici.

Nihan Buruk, NIAN markasını 2014 İlkbahar Yaz sezonunda yepyeni sularda yüzerek, erkek parçalarını da sergiledi. Plastikaos isimli koleksiyonunun tanıtımında Saint Laurent Paris'in modeli Mitchell Williams Jarvis, Umut Eker ve tasarımcının seçtiği "profesyonel olmayan" modeller yer aldı. Kadın model bulmakta zorlanılan ülkemizde erkek model bulmanın zorluklarını sonuna kadar hissetmiştir sanırım Nihan.

Koleksiyon spor kıyafetlerden referans alıp ince desenlerle hareketlenen gömlekler, pastel ve doğal renkler, dar paçalı pantolonlar ve rahat espadrillerin bir araya gelişi, kaybolup giden 2013 yazına üzülmeyi bırakıp 2014 yazına heyecanlanmaya başlamamız için bizi çağırıyor. Erkekler için de çalışan NIAN, şehirli, genç ve şık erkeklerin çok dikkatini çekecek gibi görünüyor.

MBFWI Başlıyor!

Mercedes Benz Fashion Week yeni yerinde, Kuruçeşme Arena'da bir kaç saat sonra Gizia defilesi ile başlıyor. Her zaman olduğu gibi yine değişiklikten hoşlanmayan bir millet olduğumuzu gösterdik ve Kuruçeşme Arena'ya gidişine bozulduk ama Taksim'den Antrepo'ya taşınınca da trafikten bir şey kaybetmeyen bu 50 eventlik organizayonu, Bienal'in yer aldığı Antrepo'dan alıp Kuruçeşme'ye götürmek çok da kötü bir fikir değil aslında.
Günler boyunca sabahtan akşama kadar tasarımcıların yepyeni koleksiyonlarını, after partylerini ve organizasyonel sorunları konuşacağımız bir haftaya hoş geldiniz. Siz en çok hangi defileleri merak ediyorsunuz?

Bu Savaş Hepimizin

Meme Kanseri ile savaş haftası tüm dünyada yüzlerce markanın bilinçlendirme kampanyaları ve geliri Meme Kanseri ile savaş için bağışlanacak özel pembe ürünleri ile devam ediyor. Diğer kanser türlerinden belki de daha çok üzerinde durulan ve bu kadar çok konuşulan bir kanser türü olan Meme Kanserinin en büyük özelliği erken teşkis ile %95 iyileşen ve çok geniş bir risk grubu olan bir hastalık olması. Tüm dünyada 8 kadından 1'i risk grubunda. Ailenizde daha önce görüldüyse, sigara kullanıyorsanız bu risk daha da artıyor.
Kendinizin düzenli yapacağı muayeneler, en azından senede 1 mamografi çektirmek ve kanserojen maddelerden mümkün olduğunca uzak durmak yapabileceğiniz en önemli şeylerden. Bu arada hepimizin kadın olarak görevi, etrafımızda mümkün olduğunca çok insanı bilinçlendirmek. Bu aralar alışveriş yapın ve Meme Kanseri'ne bağış yapan markaların pembe ürünlerinden bol bol alın ki Mamografi makineleri ve bilinçlendirme kampanyalarına yararınız olsun. Kurtulma şansı bu kadar yüksek olan ölümcül bir hastalıkla savaşmaya sizin de bir katkınız olsun.

Louis Vuitton'da Bir Devrin Sonu

Dün resmen bir neslin sonuna geldik. Marc Jacobs kendisi ile birlikte dönüştürdüğü Louis Vuitton'dan ayrılarak, gerçek olmamasını umduğumuz dedikoduları doğruladı. 2014 İlkbahar Yaz koleksiyonunu içimizdeki showgirl'e ithaf ettiği müthiş bir defile ile tanıttıktan sonra Louis Vuitton'daki 16 senelik macerasının sonuna geldiğini bildirdi.

Kulislerde Nicholas Ghesquiere yerine Balenciaga'ya geçeceği söyleniyor olsa da henüz bu yönde bir açıklama yok. LVMH'nin de hissedarı olduğu Marc Jacobs markasını dah ada yükseltip halka arz olma hedefi yüzünden kendi markasına odaklanmak istediğini söylüyor Marc Jacobs. Ayrıldığı LV ile de arası hala iyi görünüyor. Apar topar gitme yok ortada. Louis Vuitton'da ise Marc'ın yerini kimin dolduracağı henüz belli değil.

Catching Fire Capitol Collection by Cover Girl

Bazı filmler daha prodüksiyon aşamasına bile gelmeden moda dünyasını etkileyeceğini belli eder. Bunlar genelde ya dönem filmleri ya da fantastik filmlerdir. Avatar'dan sonra Youtube makyaj tutorial'larındaki mavi makyaj uygulamalarının sayısını bir düşünün resmen patlama yaşanmıştı.

İlk film Hunger Games ( Açlık Oyunları) sonrasında, arada yaptığı Silver Linings Playbook ile Oscar kazanan ve yolda da gençlerin bir numaralı aşkı olan Jennifer Lawrence bu kez de serinin ikinci filmi Catching Fire (Ateşi Yakalamak - Evet inanılmaz bir çevirmen hatası, tutuşmak ya da alev almak gibi bir şey olması gerekirken tam bir Chicken Translate söz konusu) ile karşımızda olacak.

İlk filmin kostümleri kendisinden çok çok bahsettirmişken, ikinci filmde de aynı etkiyi hatta daha fazlasını yaratması bekleniyor. Esasında dış bölgelerde açlıktan kırılan halk ile ülkenin merkezinde diğer bölgeleri sömüren Capitol halkı arasındaki uçurumu en güzel şekilde kostüm ve makyaj ile gösteren film, Cover Girl markasının da markajına girmiş ve tırnak stickerları, lipgloss'lar ojeler ve maskaradan oluşan bir koleksiyon ortaya çıkmış. Koleksiyonun adı Catching Fire Capitol Collection by Cover Girl.

Fırsatı yakalamak ve hazır buzz'ı nakde çevirmek konusunda çok başarılı bir yöntem olduğunu kabul etmeliyiz. Ürünlerin çoğu kullanım için değil koleksiyon yapmak için toplanacak gibi duruyor.