Gwyneth Paltrow tarzını en beğendiğim ünlülerden biridir. Her zaman abartısız ve çok asil görünmeyi başarıyor. Şimdi de biz daha 2012'nin kışına tam başlamamışken, kendisini Michael Kors'un 2013 İlkbahar Yaz koleksiyonundan bir elbise ile görüyoruz.
İki çocuk annesi bir kadın için çok müthiş bir fiziğe sahip olan Paltrow, defilede maksi olan bu elbiseyi diz altında kullanarak çok doğru bir tercih yapmış ve gittiği 2012 Golden Heart Awards gecesi için de uygun bir hale gelmiş elbise.
31 Ekim 2012 Çarşamba
19 Ekim 2012 Cuma
Bayram Dolayısıyla Kapalıyız :)
Bayram tatili dolayısıyla yurt dışına çıkıyorum ve bu ay sonuna kadar maalesef sizlerden uzak kalacağım. Şimdiden herkese sevdikleriyle geçireceği mutlu bir bayram dilerim!
Yeni Fantasy Bra Alessandra'da
Gece gezmeli olmayacaksa bir yıl başı gecesi Victoria's Secret şovu izlenerek geçecektir. Türkiye'de bunun başka bir alternatifi genelde olmaz. Her sene değerli taşlarla süslü 1 adet Fantasy Bra yapıp, bunu da en değerli modeline giydiren Victoria's Secret'ın bu seneki seçimi Alessandra Ambrosio oldu.
Bu sene çok oryantalist bir yaklaşımla hazırlanan Fantasy Bra, her zamankinden daha renkli, daha yeşil, daha sarı daha Arap... Demek ki paranın nerede olduğunu anlamışlar.
Bu sene çok oryantalist bir yaklaşımla hazırlanan Fantasy Bra, her zamankinden daha renkli, daha yeşil, daha sarı daha Arap... Demek ki paranın nerede olduğunu anlamışlar.
Rihanna Kendinden Sıkıldı
Rihanna'nın saçı bu aralar bana dert oldu biliyorsunuz ki. En son Rihanna Sen misin? yazımda da söylediğim gibi bu kızı depresyondan çıkartacak biri aranıyor. Şimdi de sürekli stüdyoya girerken görülüyor ve kısacık saçlarına ya yine bir şey yapma peşinde ya da çok sıkıldı ki sürekli saçmasapan şapkalarla geziyor. Umarım mor saçla filan çıkmaz ortaya :)
18 Ekim 2012 Perşembe
Maison Martin Margiela for H&M
Daha önce Maison Martin Margiela ve H&M iş birliğini duyurmuştum. Şimdi de lookbook yayınlandı.
Benim tarzım değil ama MMM bekleyen herkesi mutlu edecek bir koleksiyon olduğunu düşünüyorum. Ayrıca erkek parçalarının da eklenmesi çok doğru bir karar.
107 parçadan oluşan koleksiyon bence tam anlamıyla koleksiyonluk parçalar içerecek. Sokak modası fotoğrafçıları tarafından yolda çevirilmeyi seviyorsanız kesinlikle sahip olunması gereken parçalar bulabileceğiniz bir iş birliği olmuş. 15 Kasım'da H&M'de...
Beklediğimden çok da MMM bir koleksiyon olmuş. H&M her ne kadar high street brand dediğimiz satış odaklı hızlı moda markalarından da olsa, koleksiyonu satış odağında eritmemiş ve sonuç müthiş olmuş.
Maison Martin Margiela'nın geçmişinden gelen her parçanın etiketinde hangi sene hangi koleksiyonda o parçanın orijinali olduğu yazacak. Yani her parça aslında orijinal bir MMM'dan esinlenilerek yapılmış.
Benim tarzım değil ama MMM bekleyen herkesi mutlu edecek bir koleksiyon olduğunu düşünüyorum. Ayrıca erkek parçalarının da eklenmesi çok doğru bir karar.
107 parçadan oluşan koleksiyon bence tam anlamıyla koleksiyonluk parçalar içerecek. Sokak modası fotoğrafçıları tarafından yolda çevirilmeyi seviyorsanız kesinlikle sahip olunması gereken parçalar bulabileceğiniz bir iş birliği olmuş. 15 Kasım'da H&M'de...
Etiketler:
collaboration,
HM,
iş birliği,
Maison Martin Margiela,
marka,
MMM,
tasarımcı
17 Ekim 2012 Çarşamba
Brad Pitt Chanel No:5 Reklamı
Bir kadın parfümü reklamında genelde aşırı seksi pozlar ya da çok ulaşılmaz kadınlar görmeye alışkınız. Söz konusu parfüm Marilyn Monroe'nun pijaması (gece yatarken üzerinizde ne olur sorusuna verdiği cevap "Chanel No 5" biliyorsunuz ki) olunca, reklam verenler daha cesur, reklamı yapanlar da daha yaratıcı olmak zorunda hissediyormuş.
Brad Pitt'in sevgilisine methiyeler düzdüğü reklam filminde bir kadın bile görmüyor ama varlığını hissediyoruz. Benim gözümün önüne sürekli Angelina Jolie geldi, muhtemelen aynısı size de olmuştur. Ben olsam Angelina'ya da para verirdim hahahaha... Reklam burada, buyrun:
Brad Pitt'in sevgilisine methiyeler düzdüğü reklam filminde bir kadın bile görmüyor ama varlığını hissediyoruz. Benim gözümün önüne sürekli Angelina Jolie geldi, muhtemelen aynısı size de olmuştur. Ben olsam Angelina'ya da para verirdim hahahaha... Reklam burada, buyrun:
16 Ekim 2012 Salı
Gelecekten Gelen Clutch
Alexander McQueen İlkbahar/Yaz 2013 defilesinden en dikkat çekici görüntülerden birisi buydu bence. Seneler önce parmağa geçen 4 tane yüzük gibi görünen kuru kafalı cluchları hayatımıza sokan marka bu kez bir adım daha ileri gitti ve bir çantadan çok daha fazla dikkat çeken bu güzelliği ortaya çıkardı. Normalde (Judith Lieber'i saymazsak) hanım hanımcık diyebileceğimiz clutch dünyasının 2013 yıldızı muhtemelen bu parça olacak ve ünlülerin elinden düşmeyecek.
15 Ekim 2012 Pazartesi
Pazartesi Sendromuna Tatil: Hotel Lungarno by Salvatore Ferragamo
İstanbul Moda Haftası ile dopdolu bir 4 günden sonra pazartesi gününe adapte olmak zor olacak. Bu yüzden ben de sizi nispeten sakin ve romantik sayılabilecek Floransa'ya götürüp Salvatore Ferragamo tarafından tasarlanmış olan Hotel Luıngarno'ya bir göz atalım dedim.
59 oda ve 14 suitten oluşan otel, Arno nehrinin kıyısında ve inanılmaz romantik görünüyor. Genelde sadece balayı için gidilen Bali, Bora Bora gibi destinasyonlar yerine dışarıda hayat da olmasını isteyen balayı çiftleri için ideal görünüyor. Hem dinlenip hem de Floransa'nın en güzel yerlerinin tadını çıkarabileceğiniz bir lokasyonda.
Bu arada oteldeki ortak alanlar da odaların manzarası da sizi geçmişe götürüyor. Salvatore Ferragamo delirip her yere kendi imzasını bırakmak yerine her şeyin fonksiyonel ve rahat olması gerekliliğine inanmış. Oteli en rahat edebileceğiniz şekilde tasarlamış.
Hotel Lungarno'ya baktığınızda ilk aklınıza gelen kelime "temiz" oluyor. Hem tasarımsal anlamda hem de kelime anlamıyla otel çok temiz ve gereksiz ayrıntıdan uzak görünüyor. Kesinlikle sıkıcı değil ama insanı detaylarında boğan aşırı gösterişli rakiplerine göre Lungarno, tam da pazartesi sendromunuzu geçirecek yer.
59 oda ve 14 suitten oluşan otel, Arno nehrinin kıyısında ve inanılmaz romantik görünüyor. Genelde sadece balayı için gidilen Bali, Bora Bora gibi destinasyonlar yerine dışarıda hayat da olmasını isteyen balayı çiftleri için ideal görünüyor. Hem dinlenip hem de Floransa'nın en güzel yerlerinin tadını çıkarabileceğiniz bir lokasyonda.
Bu arada oteldeki ortak alanlar da odaların manzarası da sizi geçmişe götürüyor. Salvatore Ferragamo delirip her yere kendi imzasını bırakmak yerine her şeyin fonksiyonel ve rahat olması gerekliliğine inanmış. Oteli en rahat edebileceğiniz şekilde tasarlamış.
Hotel Lungarno'ya baktığınızda ilk aklınıza gelen kelime "temiz" oluyor. Hem tasarımsal anlamda hem de kelime anlamıyla otel çok temiz ve gereksiz ayrıntıdan uzak görünüyor. Kesinlikle sıkıcı değil ama insanı detaylarında boğan aşırı gösterişli rakiplerine göre Lungarno, tam da pazartesi sendromunuzu geçirecek yer.
14 Ekim 2012 Pazar
IFW 2013 İlkbahar Yaz - 4. Gün
IFW'nin son günü artık herkes biraz yorulmuş ve haftasonu olmasının da etkisiyle iyice kalabalıklaşan Antrepo'dan bıkmış durumdaydı. Ama gelenler pişman olmayacakları kadar müthiş görüntülere de şahit oldular.
Gamze Saraçoğlu defilesi ile açtığım son gün en yorucu olanıydı benim için de. Gamze'nin koleksiyonu her zamanki gibi kusursuzdu. Metalik renklerin ve ekruların ön plana çıktığı parçaların hepsi birbirinden güzeldi. Uçuşan kumaşlarına, kullandığı kiremit tonuna ve diz boyu etekleri,ne yine hayran oldum.
Elif Cığızoğlu defilesi ile IFW'yi kapattım ama gerçekten müthiş bir kapanış oldu. Kumaşla her şeyi yapabileceğine inandığım Elif yine mükemmel bir koleksiyon sundu. The Bridge koleksiyonundaki ceketleri bir harikaydı ve her zamanki gibi sanat eserine benzeyen mimari tasarımları ve detaylarında gizlenen işçilik mükemmeldi.
Son olarak da IFW boyunca ben ne giymişim onu da paylaşarak bitiriyorum:
Gamze Saraçoğlu defilesi ile açtığım son gün en yorucu olanıydı benim için de. Gamze'nin koleksiyonu her zamanki gibi kusursuzdu. Metalik renklerin ve ekruların ön plana çıktığı parçaların hepsi birbirinden güzeldi. Uçuşan kumaşlarına, kullandığı kiremit tonuna ve diz boyu etekleri,ne yine hayran oldum.
Gül Ağış markası Lug Von Siga için hazırladığı koleksiyonda, kumaşların üzerindeki baskıları kendi çektiği fotoğraflardan oluşturmuş. Bu sayede başka herhangi bir yerde bulunması mümkün olmayan parçalar ortaya çıkmış. Asil mor tonları, deriler ve cutout detayları ile yine müthiş bir işçilik vardı her parçada Çok sevdim.
Elif Cığızoğlu defilesi ile IFW'yi kapattım ama gerçekten müthiş bir kapanış oldu. Kumaşla her şeyi yapabileceğine inandığım Elif yine mükemmel bir koleksiyon sundu. The Bridge koleksiyonundaki ceketleri bir harikaydı ve her zamanki gibi sanat eserine benzeyen mimari tasarımları ve detaylarında gizlenen işçilik mükemmeldi.
Son olarak da IFW boyunca ben ne giymişim onu da paylaşarak bitiriyorum:
Etiketler:
defile,
Elif Cığızoğlu,
gamze saraçoğlu,
Gül Ağış,
IFW,
IFW12,
Lug von Siga
13 Ekim 2012 Cumartesi
IFW 2013 İlkbahar Yaz - 2. ve 3. Gün
Bu post yayınlandığında ben IFW'yi kapatmış olacağım. Dün kaldığımız yerden devam ediyoruz o halde.
İkinci günün son defilesi Stüdio Kaprol Coca Cola ile iş birliğiyle yapılmıştı. Paris- NY-Milano ve Londra'da da bol bol gördüğümüz transparan katların olduğu kalem elbiseler en beğendiklerim. Ayrıca parlak limon rengi de içimi açtı.
3. günü ben Tuvanam defilesi ile açabildim Tuvana Büyükçınar, zaten bildiğiniz gibi özel günlerde gözünüz kapalı kendinizi teslim edebileceğiniz bir isim. Parıl parıl bir koleksiyonla bizi karşıladı ve bir çoğu inli isimlerden oluşan davetlilerini tam anlamıyla mutlu edecek bir koleksiyon sundu.
adl+CEngiz Abazoğlu koleksiyonunda ise çok fantastik görüntüler izledik. Ama bunun dışında mercanlardan esinlenen tasarımcı çok kullanılabilir, beyaz üzeri mercan desenli bir çok parça sundu. Defilenin son bölümünde gördüğümüz kırmızı bölüm ise gece için süper olacak bol sırt detaylı elbiselerden oluşuyordu.
Zeynep Tosun defilesi ise 3. günü mükemmel kapatmamı sağladı. Lüks desenler ile uçuşan kumaşları birleştirerek o ana kadar en beğendiğim koleksiyonu sunmuş oldu. Mutlaka alınacaklar listesinde yerini alabilecek çok fazla parça vardı ve yabancı basında da en çok kendisinden söz ettiren isimlerden oldu.
3. günü ben Tuvanam defilesi ile açabildim Tuvana Büyükçınar, zaten bildiğiniz gibi özel günlerde gözünüz kapalı kendinizi teslim edebileceğiniz bir isim. Parıl parıl bir koleksiyonla bizi karşıladı ve bir çoğu inli isimlerden oluşan davetlilerini tam anlamıyla mutlu edecek bir koleksiyon sundu.
adl+CEngiz Abazoğlu koleksiyonunda ise çok fantastik görüntüler izledik. Ama bunun dışında mercanlardan esinlenen tasarımcı çok kullanılabilir, beyaz üzeri mercan desenli bir çok parça sundu. Defilenin son bölümünde gördüğümüz kırmızı bölüm ise gece için süper olacak bol sırt detaylı elbiselerden oluşuyordu.
Zeynep Tosun defilesi ise 3. günü mükemmel kapatmamı sağladı. Lüks desenler ile uçuşan kumaşları birleştirerek o ana kadar en beğendiğim koleksiyonu sunmuş oldu. Mutlaka alınacaklar listesinde yerini alabilecek çok fazla parça vardı ve yabancı basında da en çok kendisinden söz ettiren isimlerden oldu.
Etiketler:
adl,
Cengi,
Cengiz Abazoğlu,
IFW,
IFW12,
Studio Kaprol,
Tuvana Büyükçınar,
Tuvanam,
Zeynep Tosun
12 Ekim 2012 Cuma
IFW 2013 İlkbahar Yaz - 1. ve 2. Gün
İki gündür Antrepo 3 çok güzel görüntülere sahne oluyor. 2013 Yaz defilelerini sunan tasarımcıların defilelerinde son tasarımlarını gösteriyorlar ve ben de elimden geldiğince sizin için izlemeye çalışıyorum.
İlk günü Şafak Tokur defilesi ile açtım. İlk bölümü biraz daha deneysel ve deni,mlerden oluşan defilenin ikinci bölümünde bağlamadan ilham alınmıştı ve parçalar daha etnik, kask mı desem ne desem bilemediğim bir hale gelmiş bağlamalar ise ilgi çekiciydi. Benim favorim olan zaman bölümü ise benim favorimdi. Hem sunumu çok ilgi çekiciydi hem de parçalar kullanışlıydı. Her model farklı bir hızda yürüyerek zamanın akış hızının ne kadar öznel olduğunu anlattı.
Haute Couture defilelerini Paris'te sergileyen Dilek Hanif, bu yıl ilk kez RTW koleksiyonunu İstanbul'da sundu. Çağla Şikel, Özge Ulusoy, Serenay Sarıkaya gibi modellerin de yürüdüğü podyumda her parça giyilebilir her parça çok çekiciydi. Özel günleriniz için gidilecek adres olarak yerini iyice sağlamlaştırdı Dilek Hanif.
Atıl Kutoğlu ise her zamanki gibi müthiş bir koleksiyonu flaş isimlerle sundu: Top model Jessica Stam ve Tamara Ecclestone gibi ünlü modelleri İstanbul podyumlarında görmek güzel geldi. Koleksiyonu genel olarak çok beğendim. Gelecek yaz mutlaka alışveriş listenize almanız gereken isimlerden biri.
İkinci gün Mehtap Elaidi koleksiyonunda o kadar enerjik ve renkli tasarımlar vardı ki içim açıldı. Hem modeller özel bir gün beklemeden hayatınızın içine entegre edebileceğiniz şeyler, hem de renkler ve desenler yaz enerjisini sonuna kadar hissettiriyor. Deseni sadece üstlerde değil, alt parçalarda da cesurca kullanması Mehtap'ın koleksiyonunu hem cesur, hem günlük, hem de ince işçiliğiyle eşsiz yapmış. Abiye olmadan tasarım çalışmak aslında zordur. Günlük parçalara ruh katmayı başardığı için Mehtap'ı kutluyorum.
IFW izlenimlerimi yarın ve Cumartesi de paylaşmaya devam edeceğim...
Not: İkinci gün Studio Kaprol defilesini de gördüm ama görsellerimde şu anda sorun olduğu için onunla ilgili izlenimlerimi de yarına bırakıyorum.
İlk günü Şafak Tokur defilesi ile açtım. İlk bölümü biraz daha deneysel ve deni,mlerden oluşan defilenin ikinci bölümünde bağlamadan ilham alınmıştı ve parçalar daha etnik, kask mı desem ne desem bilemediğim bir hale gelmiş bağlamalar ise ilgi çekiciydi. Benim favorim olan zaman bölümü ise benim favorimdi. Hem sunumu çok ilgi çekiciydi hem de parçalar kullanışlıydı. Her model farklı bir hızda yürüyerek zamanın akış hızının ne kadar öznel olduğunu anlattı.
Haute Couture defilelerini Paris'te sergileyen Dilek Hanif, bu yıl ilk kez RTW koleksiyonunu İstanbul'da sundu. Çağla Şikel, Özge Ulusoy, Serenay Sarıkaya gibi modellerin de yürüdüğü podyumda her parça giyilebilir her parça çok çekiciydi. Özel günleriniz için gidilecek adres olarak yerini iyice sağlamlaştırdı Dilek Hanif.
Atıl Kutoğlu ise her zamanki gibi müthiş bir koleksiyonu flaş isimlerle sundu: Top model Jessica Stam ve Tamara Ecclestone gibi ünlü modelleri İstanbul podyumlarında görmek güzel geldi. Koleksiyonu genel olarak çok beğendim. Gelecek yaz mutlaka alışveriş listenize almanız gereken isimlerden biri.
İkinci gün Mehtap Elaidi koleksiyonunda o kadar enerjik ve renkli tasarımlar vardı ki içim açıldı. Hem modeller özel bir gün beklemeden hayatınızın içine entegre edebileceğiniz şeyler, hem de renkler ve desenler yaz enerjisini sonuna kadar hissettiriyor. Deseni sadece üstlerde değil, alt parçalarda da cesurca kullanması Mehtap'ın koleksiyonunu hem cesur, hem günlük, hem de ince işçiliğiyle eşsiz yapmış. Abiye olmadan tasarım çalışmak aslında zordur. Günlük parçalara ruh katmayı başardığı için Mehtap'ı kutluyorum.
IFW izlenimlerimi yarın ve Cumartesi de paylaşmaya devam edeceğim...
Not: İkinci gün Studio Kaprol defilesini de gördüm ama görsellerimde şu anda sorun olduğu için onunla ilgili izlenimlerimi de yarına bırakıyorum.
11 Ekim 2012 Perşembe
Acayiplikler Devam Ediyor
Daha önce Prada Olmak Yetmiyor yazımda da bahsetmiştim, moda haftalarında hiç beklemediğiniz anda hiç beklemediğiniz garipliklerle karşılaşabiliyorsunuz.
Céline denince aklınıza ne gelir? Rafine bir şıklık, tamamen giyilebilir parçalar, tüm koleksiyonu alsanız garip kaçmayacak, bir şekilde gardırobunuza uyum sağlayabilecek kıyafetler. Çantalar kullanışlı, ayakkabılar evladiyelik...
Her zaman öyle olmuyormuş demek ki. Phoebe Philo, konu aksesuarlara gelince çok güçlü bir maddenin etkisi altında kalmış olacak ki ortaya bu sonuç çıkmış. Bir kere kürkün yaz koleksiyonunda ne işi var diye soracaktım ama konu bundan da büyük. Bu nasıl bir çirkinliktir tanrım? Cidden iyi bir isim yaptıktan sonra "acaba bu kadar saçmalarsam da tutar mı?" seviyesine gelen tasarımcılardan korkmak lazım.
Céline denince aklınıza ne gelir? Rafine bir şıklık, tamamen giyilebilir parçalar, tüm koleksiyonu alsanız garip kaçmayacak, bir şekilde gardırobunuza uyum sağlayabilecek kıyafetler. Çantalar kullanışlı, ayakkabılar evladiyelik...
Her zaman öyle olmuyormuş demek ki. Phoebe Philo, konu aksesuarlara gelince çok güçlü bir maddenin etkisi altında kalmış olacak ki ortaya bu sonuç çıkmış. Bir kere kürkün yaz koleksiyonunda ne işi var diye soracaktım ama konu bundan da büyük. Bu nasıl bir çirkinliktir tanrım? Cidden iyi bir isim yaptıktan sonra "acaba bu kadar saçmalarsam da tutar mı?" seviyesine gelen tasarımcılardan korkmak lazım.
Etiketler:
ayakkabı,
Celine,
marka,
paris fashion week,
shoes
10 Ekim 2012 Çarşamba
Rihanna? Sen Misin?
Bugün de şansımız garip saç haberlerinden açıldı. Rihanna'nın Nude parfümü için çekilen bu fotoğraflarındaki platin sarısı saçlarıyla gerçekten çirkin olmak için ekstra çaba harcandığında insanın başaruılı olmaması için bir neden olmadığını göstermiş oldu. Bir kadının bu kadar güzel bir yüzü olup da kendisini maymuna çevirmek için bu kadar uğraşmasına hiç anlam veremiyorum. Hem de yeni bir ürün piyasaya çıkartırken, ismini ve yüzünü kullanacakken bu şekilde kendinden uzaklaşmak stratejik olarak da saçma geliyor. Ama Rihanna bu, belli olmaz tabi...
Lady Gaga Yine Değişti
Lady Gaga hakkında çok konuşulan siyah parfümü Fame'in lansmanı için bu hafta Londra Harrods mağazasındaydı. Kendisi tam bir rock star gibi lansmana olması gerekenden 1 saat geç katıldı ve de çok kısa görünüp kaçtı. Durumdan pek hoşlanmayan basın daha önce yere göğe sığdıramadığı Mother Monster için artık o kadar da deli olmuyor sanırım. Özellikle konsepte özel yapılan siyah halonın tamamını yürümeyip uzun süre kendisini bekleyen hayranlarını hayal kırıklığına uğrattığı için baya eleştiri aldı.
Benim asıl dikkatimi çeken saçlarıydı. Kendi deyimiyle "Louis Vuitton kahvesi"ne boyatıp, 50'lerden kalma bir model verdiği saçları daha önce gördüğümüz binlerce renk arasından en akıllı uslu olanı. Başına bir şey mi geldi acaba?
Benim asıl dikkatimi çeken saçlarıydı. Kendi deyimiyle "Louis Vuitton kahvesi"ne boyatıp, 50'lerden kalma bir model verdiği saçları daha önce gördüğümüz binlerce renk arasından en akıllı uslu olanı. Başına bir şey mi geldi acaba?
9 Ekim 2012 Salı
Robert Pattinson ve Kristen Stewart Barıştı mı?
Geçtiğimiz günlerde yönetmen Rupert Sanders ile bir ilişki yaşadığını açıklayan ve 4 yıllık sevgilisi Robert Pattinson'ı ele güne rezil eden Kristen Stewart, Robert tarafından affedilmiş diye dedikodular var.
Konu Twilight Saga'nın son filminin promosu için her yerde görünmeleri ve filmde de büyük aşklarına insanları inandırmaları gerekeceği için ortaya atılmış bir PR ayak oyunu olabilir. Ya da ben öyle ümit ediyorum. En azından Rihanna ve Chris Brown olaylarında da olduğu gibi herkesin bileceği bir şekilde aşağılanmış olan tarafın bu kadar kolay geri dönmesi biraz can sıkıcı geliyor bana.
Beraber dünyanın en sıkıcı, suratsız ve nadir banyo yapan çifti olan bu ikiliye de söyleyecek bir şey bulamadım aslında. Ayrılırken özellikle Kristen daha bir sevimliydi, hatta fotoğraflarda güldüğüne bile tanık olmuştuk!
Konu Twilight Saga'nın son filminin promosu için her yerde görünmeleri ve filmde de büyük aşklarına insanları inandırmaları gerekeceği için ortaya atılmış bir PR ayak oyunu olabilir. Ya da ben öyle ümit ediyorum. En azından Rihanna ve Chris Brown olaylarında da olduğu gibi herkesin bileceği bir şekilde aşağılanmış olan tarafın bu kadar kolay geri dönmesi biraz can sıkıcı geliyor bana.
Beraber dünyanın en sıkıcı, suratsız ve nadir banyo yapan çifti olan bu ikiliye de söyleyecek bir şey bulamadım aslında. Ayrılırken özellikle Kristen daha bir sevimliydi, hatta fotoğraflarda güldüğüne bile tanık olmuştuk!
8 Ekim 2012 Pazartesi
Pinko Yeni Sezon Tanıtımı
Geçen hafta Pinko'nun basın lansmanına katıldım. Arzu Sabancı'nın ev sahipliğinde gerçekleşen davet çok keyifli geçti. Pinko'nun stilisti Snejena Fulga'nın yaptığı kombinleri büyük bir zevkle izledik. Tabi ki bir kaç parça da kendim için beğendim. Son derece kullanılabilir parçalardan oluşan koleksiyondan en beğendiğim kombinleri sizinle de paylaşayım dedim.
Pazartesi Sendromuna Tatil: Sixty Hotel by Miss Sixty
Bu pazartesi sendromumuzu giderecek olan otel Riccione, İtalya'daki Sixty Hotel. Daha önce Miss Sixty ayarında bir marka olan Diesel tarafından dizayn edilmiş Uxua Resort'u incelemiştik. Bu kez hem lokasyon hem de tarz anlamında, tamamen karşı tarafta duran Sixty Hotel'e bakıyoruz.
Odalar maskulen derken cidden aşırı maskulen olduklarını ima etmeye çalışmıştım. Koyu renkleri ve minimal tasarımlı mobilyaları, siyah banyoları ile, New York'ta yaşayan genç ve bekar bir erkeğin Loft'undan alınmış gibi görüntülerle karşılaşabileceğiniz odalarında rahatlık ön planda.
İtalya'ya romantik tatil için gitmiyorsanız, listenize almanız gereken yerlerden birisi olacaktır.
Öncelikle benim en çok dikkatimi çeken şey, otelin dışı ve ortak kullanım alanları nispeten daha feminenken odalarının çok maskulen olmasıydı. Tamamen modern elementlerin hakimiyetinde olan otel, genç ve dinamik görünüyor. Miss Sixty bu anlamda çok başarılı bir sonuç almış.
İtalya'ya romantik tatil için gitmiyorsanız, listenize almanız gereken yerlerden birisi olacaktır.
5 Ekim 2012 Cuma
Ve Diğer Hikayeler
Ahmet Altan kitabı gibi oldu başlığımız ama aslında konumuzun edebiyatla uzaktan yakından ilgisi yok. H&M hızını alamayıp şu anki haline göre daha lüks ama normalde anladığımız seviyede lüks olmayan bir mağazalar zincirini 2013 İlkbaharında Avrupa'da açacağını duyurdu.
İsmi "& Other Stories" olacak olan zincirde, aksesuara ve iç giyime biraz daha fazla ağırlık verilecekmiş. Bu hafta satışa çıkan Anna Dello Russo aksesuar iş birliğinin yankılarından memnun kaldılar ki, aksesuar işine daha fazla eğilmeye karar verdiler demek ki... Umarım bu markayı da H&M'i beklediğimiz kadar beklemeyiz.
Yukarıda da H&M'in kendi paylaştığı mood board'u görebilirsiniz. Vintage, klas ve kaliteli görüntülerden oluşan mood board yeni markanın ruhuna ışık tutuyor.
İsmi "& Other Stories" olacak olan zincirde, aksesuara ve iç giyime biraz daha fazla ağırlık verilecekmiş. Bu hafta satışa çıkan Anna Dello Russo aksesuar iş birliğinin yankılarından memnun kaldılar ki, aksesuar işine daha fazla eğilmeye karar verdiler demek ki... Umarım bu markayı da H&M'i beklediğimiz kadar beklemeyiz.
Yukarıda da H&M'in kendi paylaştığı mood board'u görebilirsiniz. Vintage, klas ve kaliteli görüntülerden oluşan mood board yeni markanın ruhuna ışık tutuyor.
Etiketler:
haber,
handm,
HM,
marka,
mood board,
other stories
4 Ekim 2012 Perşembe
Herve Leger Yolundan Saptı
Dünkü Missoni for Converse yazımı yazarken aklıma bir anda, desen sevmeyen, body-con dress'in adresi Herve Leger defilesi geldi. Sebebini fotoğraflardaki desenli, zig zaglı modellerden anlayabilirsiniz sanırım. Defileyi yeniden gözden geçirdiğimde ise asıl dikkatimi çeken A kesimli elbiselerin varlığı oldu.
1 gr yağ fazlası olmayan, uzun ince kadınların, spor salonunda geçirdikleri vaktin meyvelerini toplama şekli olan vücudu sımsıkı saran elbiseleri ile isim yapmış Herve Leger markası bu kez Azria'ların insafı ve biraz daha fazla sayıda insana hitap etme isteğiyle farklı modellere de gitmiş.
Not: Beyaz elbisede bir Alaia'lık sezen sadece ben miyim?
1 gr yağ fazlası olmayan, uzun ince kadınların, spor salonunda geçirdikleri vaktin meyvelerini toplama şekli olan vücudu sımsıkı saran elbiseleri ile isim yapmış Herve Leger markası bu kez Azria'ların insafı ve biraz daha fazla sayıda insana hitap etme isteğiyle farklı modellere de gitmiş.
Not: Beyaz elbisede bir Alaia'lık sezen sadece ben miyim?
3 Ekim 2012 Çarşamba
Christina ve Britney'e Renk Gelmiş
Şimdi söyleyeceklerim biraz garip gelebilir ama aslında cidden ben bu görüntüyü beğendim. Hatta kısa bir süre "Ben de yaptırsam mı acaba?" diye düşündüm. Normalde sade bir stilim vardır filan ama herhalde beni 90'lara götürdü gibi bu rengarenk, çizgi filmlerdeki Pony'lerin kuyruğuna benzeyen saçlar.
Siz ne diyorsunuz? Beğenenler, beğenmeyenler?
Etiketler:
Britney Spears,
Christina Aguilera,
hair,
renk,
saç
Converse'e Lüks Dokunuş
Şu dünya üzerinde H&M'den sonra hangi marka, tasarımcı iş birliklerine en uygundur diye sorsalar, Converse derim. Çünkü bu kadar ikonik bir ayakkabının, kendi tarzını imza haline getirmiş büyük bir tasarımcı ile yapacağı iş birliğinden ortaya çıkacak ürünler kesinlikle koleksiyon parçaları olur. Zaten oldu da...
Trikoları ve özellikle de rengarenk zig zagları ile ünlü olan Missoni ile Converse iş birliği sonucu ortaya çıkan bu müthiş koleksiyon da en azından bir tanesini mutlaka almamız gerekiyormuş gibi görünüyor. İleride vintage olacağından emin olacağınız bir parça arıyorsanız, bu ayakkabılar doğru adres.
Trikoları ve özellikle de rengarenk zig zagları ile ünlü olan Missoni ile Converse iş birliği sonucu ortaya çıkan bu müthiş koleksiyon da en azından bir tanesini mutlaka almamız gerekiyormuş gibi görünüyor. İleride vintage olacağından emin olacağınız bir parça arıyorsanız, bu ayakkabılar doğru adres.
Etiketler:
collaboration,
Converse,
iş birliği,
marka,
Missoni
2 Ekim 2012 Salı
Anne Hathaway Erdi Muradına
Anne Hathaway kariyerinde çok sağlam adımlarla ilerleyen ve çok da mütevazi davranan oyunculardan biri. Oscar ödül törenindeki şekerliğiyle iyice gözüme girmişti. Genel olarak kırmızı halı seçimleri de fena değildir.
Bildiğiniz gibi uzunca bir süredir Adam Shulman ile beraber olan Anne'in, evlenme lafı çıktıktan sonra gelinliği çok merak edildi. Tarzına hiç ters düşmeyeni çok şık, özel yapım bir Valentino tercih eden Anne'in fotoğrafları basına sızdı. Bence çok güzel, vintage esintili bir gelinlik olmuş. Saç aksesuarına da bayıldım. Özellikle Anne Hathaway gibi gözleri de dudakları da çok dikkat çekici olan bir kadın için çok güzel durmuş diyebilirim.
Allah mesut bahtiyar etsin ikisini de, bir yastıkta kocasınlar :))
Bildiğiniz gibi uzunca bir süredir Adam Shulman ile beraber olan Anne'in, evlenme lafı çıktıktan sonra gelinliği çok merak edildi. Tarzına hiç ters düşmeyeni çok şık, özel yapım bir Valentino tercih eden Anne'in fotoğrafları basına sızdı. Bence çok güzel, vintage esintili bir gelinlik olmuş. Saç aksesuarına da bayıldım. Özellikle Anne Hathaway gibi gözleri de dudakları da çok dikkat çekici olan bir kadın için çok güzel durmuş diyebilirim.
Allah mesut bahtiyar etsin ikisini de, bir yastıkta kocasınlar :))
Etiketler:
adam shulman,
anne hathaway,
düğün,
gelinlik,
valentino,
wedding
1 Ekim 2012 Pazartesi
Pazartesi Sendromuna Tatil: Puntacana Resort & Spa by Oscar De La Renta
Bu pazartesi kırmızı halının hakimlerinden biri ve elagan şıklığı yeniden tanımlayan kişi, Oscar de la Renta'nın elinin değdiği müthiş bir otel inceliyoruz: Puntacana Resort & Spa at Tortuga Bay.
Cennetten bir köşe olara adlandırılabilecek olan Dominik sahilerinde, Karayiplerin açık mavi sularını kendisine arka plan olarak alıp doğayla iç içe ama aynı zamandada ultra lüks bir tatil sunmayı amaçlıyor.
Cennetten bir köşe olara adlandırılabilecek olan Dominik sahilerinde, Karayiplerin açık mavi sularını kendisine arka plan olarak alıp doğayla iç içe ama aynı zamandada ultra lüks bir tatil sunmayı amaçlıyor.
Daha önce bu köşede incelediğimiz otellerden farklı olarak bu otelde, tasarımcı kendisini geri çekip daha duyarlı ve minimal alanlar yaratmak istemiş. Normalde alışık olduğumuz Oscar de la Renta işçiliği, ayrıntısı ilk başta gözümüze sokulmuyor. Her şey daha sakin, daha gösterişsiz. Bu da hayatını çok daha hareketli ve karmaşık yaşayanlar için lüks bir doğaya dönüş sağlıyor. Gözleriniz bile dinleniyor.
Otelin geneline hakim olan bu sakin hava odalara da yansımış. Gözlerinizi, ruhunuzu ve bedeninizi dinlendirmek için müthiş bir seçenek olabilecek bu otel, hedef kitlesi olan "elit tabaka"nın en azından biraz daha sade bir yaşamla arasında bağ kuruyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)