Bir moda evi düşünün ki adı uçuşan kumaşlar, pastel tonlar ve aklınıza gelebilecek diğer her türlü elementle birlikte anılsın. Genç kızlar mezuniyet elbiselerinin bu moda evinden olmasını hayal etsin... Sonra bir gün, 2012 Mayıs ayında, moda evinin yarısı anlamına gelen, moda evine isim veren tasarımcının eşi ve ortağı, yaptığı İstanbul ziyaretinden çok etkilenip kendi çektiği fotoğrafları tasarım ekibi ve grafitti sanatçısı Phil Frost ile paylaşıp, koleksiyonun gerçek dünyaya ve sokağa dönmesini sağlasın. İşte 2013 Sonbahar Kış defilesinde BCBG Max Azria koleksiyonuna olanlar tam olarak bu.
Genel olarak optimist ve feminen bir çizgisi olan moda evi, NYFW sırasında sunduğu defilesinde ayakları tam anlamıyla yere basan, realist ve bir o kadar da kullanılabilir bir koleksiyon sundu. İstanbul'dan çok etkilenen Lubov Azria, kendi çektiği fotoğraflar ve izlenimlerinden yola çıkarak, ekibi ile birlikte bize yakın gelecek kadar tanıdık ama oryantal olmayacak kadar modern bir koleksiyon ortaya çıkardılar.
Sokak modasından da ilham alan koleksiyondaki bereler ve kat kat giydirilmiş desenli parçalar çingene kültürüne de hafiften göz kırparken, her bir parçanın sayısız olasılığa gebe olduğu bir line ortaya çıkmış. Her bir parçayı kendi gardırobunuzda yepyeni bir ruha büründürebilirsiniz. Yani defile sadece bir fikir verirken, parçalar sizin yorumunuza da sonuna kadar açık. Mesela, sağdaki montu, denim pantolonla kombinlediğinizde havası tamamen değişecektir.
Büyük kürklerin ve desenli beyazların da dikkat çektiği defilenin en çık detaylarından biri de sivri burunlu ayakkabıların üzerindeki deri tozluklar oldu. Farklı kalınlıktaki katmanların arasında yumuşak deriden bu tozluklar genel görünümü modernleştiren en şık ayrıntılar olmuş bence. Siz ne dersiniz?
1 yorum:
Çok güzel bir paylaşım. Teşekkür ederiz. Hem çok tanıdık, hem çok yeni.Gurur duydum.
Yorum Gönder