Kış artık hepimizi ele geçirdiğine göre tatil hayalleri kurmak daha da tatlı geliyor. Bu hafta Paris'teyiz. Hem de en güzel yerinde, Notre Dame Katedralinin hemen yakınında, Le Notre Dame'dayız. daha önce bu köşede incelediğimiz Hotel Bellechasse ve Hotel du Petit Moulin'ı elden geçirmiş olan Christian Lacroix ise bu şaheserin yaratıcısı.
Notre Dame manzarası, Lacroix'nın "more is more" anlayışı, Paris ve orta çağ kökleri bir araya gelince son derece renkli ve modern ve tarihinin bir araya geldiği tam anlamıyla eklektik bir otel ortaya çıkmış. Lacroix'nın bu otel işindeki başarının moda işindekinden çok daha müthiş olduğunu düşünüyorum.
Her biri birbirinden farklı 26 odadan oluşan otelde odalardan mobilyaların tamamını da çıkarsanız sadece duvarlarda kaneviçe işi gibi duran kağıtları ve yerlerdeki orta çağ malikanelerindeki taşlara benzeyen halılarıyla sizi yine de büyüler.
Otele alçak tavanlar ve çatı pencereleri de inanılmaz sıcak bir hava veriyor. Bunun dışında çok kocaman suitelerde kalmayı seviyorsanız Le Notre Dame size göre değil. Ama eğer Paris'te tarihi ve aynı zamanda da lüks bir yerda kalmak isterseniz burası biçilmiş kaftan. Ayrıca yine Ritz Paris'te Coco Chanel Suite'te kalarak vereceğiniz 4500 Euro ile karşılaştırdığınızda Le Notre Dame'ın 200 Euro'luk fiyatı çok daha makul gelecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder