22 Ekim 2011 Cumartesi

Ojesel İşler




Sadece bende mi bir sorun var yoksa tırnaklar çıldırdı mı? Less is More’u hayat felsefesi olarak benimsemiş birisi olan benim için Nail Art denen ucube işlem nasıl bir göz ağrısıdır tanrım! Öncelikle Harajuku seviyesinde abartı tırnaklardan biraz örnek vereyim de neden bu kadar şikayetçi olduğum anlaşılsın. Yukarıdaki görüntü Toronto Moda Haftası’nda meydana gelen Lucian Matis defilesindeki facia.

Tamam anladık tırnaklar takma filan (ki bu da dünyanın en korkunç görüntülerinden biri bence) ama neden üzerinde Claude Monet’yi kıskandıracak empresyonist desenler var. Bir kere akıllı işi değil. Resmen boş insan aktivitesi gibi görünüyor. Her ne kadar sticker’la da yapılmış olsa, boş gezen kadının vaktini harcamak için bulduğu saçma bir aktivite gibi görünüyor. 



Bir de yeni türemeye çalışıp aklı selim Türk kızlarımız tarafından hızla dışlanarak azalmış, yok olmaya yüz tutmuş çatlayan ojeler var ki onlar tam bir rezalet örneği. Aşırı stresliyken üstünü yediğiniz koyu ojeler gibi bir görüntü için gidip özel oje almak nasıl açıklanır bilemiyorum.






Son birkaç yıldır oje renklerindeki aşırı yaratıcı tavır ve özellikle O.P.I , Chanel ve Inglot’nun ufkumuzu açan koleksiyonları sayesinde önem kazanan oje mevzusunda 90’lara dönmek yerine geleceğe baksak ve kısa tırnaklara renkli ojeler konseptini benimsesek diyorum. Ne kadar çılgın bir renk de olsa, ojeniz, kısa tırnaklarınızla çok daha classy ve rafine görünecektir.



2 yorum:

Adsız dedi ki...

Chanel'in renkleri çok güzel ama ojeleri çok zor kuruyor :( Bir de o kadar parayı ojeye verdikten sonra biraz beklentim artıyor açıkçası.OPI daha iyi bence

Didem Antebi dedi ki...

ben de severim OPI ama Chanelin yeride ayrıdır :)