Biz kadınlar her ne kadar gittiğimiz karanlık ve kalabalık yerlerde görünmeyeceğini kabullenmiş olsak da yine de ayakkabılarımızı her şeyden önde tutuyoruz. Bir çoğumuz kombinini yapmaya ayakkabısından başlayıp yukarı doğru çıkıyor. Bir çok durumda, dümdüz siyah bir elbiseyi şok edici bir ayakkabıyla tamamlayarak beklenemedik davetleri ve durumları kolayca savuşturuyoruz.
Charlotte Olympia da son zamanlarda bu eğilimin farkında olan tasarımcıların sonuncusu diyebiliriz. Ya da en azından ben kendisinin son sezonuyla "tamamdır" diyenlerdenim. Daha önce Nicholas Kirkwood ve Bruno Frisioni gibi ayakkabıda heykelsi formları benimseyen tasarımcıların yanına kendisini ekleyip hem çok zarif hem de son derece yaratıcı olabilen Charlotte Olympia ayakkabı koleksiyonlarımızda vazgeçilmez bir yer edineceğe benziyor.
Lazer kesimleri ile kazandırdığı doğal formlar, platform tasarımları ve ilgi çekici topukları, Louboutin'in kırmızı tabanları gibi imzası haline gelmiş olan Charlotte Olympia ayakkabılar yeni nesil arzu nesnesi.
2 yorum:
Tasarımcılar iyice ipin ucunu kaçırdılar. giymeye kıyamaz insan bunları. biblo olarak kullan yani
Kırmızı taban yerine değişik topukları tercih ederim....
Yorum Gönder