Pazartesi sendromuna karşı savunma kalkanımız 1840 yılında bir
tren garı olarak hayatına Milan’da başlayan Maison Moschino. En baştan uyarayım, bu oteli gördükten sonra
başka herhangi, bir yeri beğenme ihtimaliniz baya azalacak.
Moschino bu otelin tasarlanması sırasında dışarıdan
baktığınızda tarihi dokunun korunduğu ama kapıdan içeri girdiğinizde sürreal
bir ortamın yaratıldığı, bir nevi masal diyarı yaratmaya çalışmış. Başarılı da
olmuş. Pamuk şeker kıvamındaki salonu ve bulutları andıran ışıkları buna en
güzel örnek.
Bir çok design hotelde karşılaştığımız birbirinin aynısı
olmayan odalar, burada da görülüyor. Ama bu odalar o bildiğiniz odalardan
değil. Cidden her biri başka bir masal anlatıyor. Yatağın içinden çıkan kurtla
Kırmızı Başlıklı Kız’ı, gül yaprakları sayesinde American Beauty’i
yaşayabilirsiniz.
Sürekli internette gördüğünüz o ağaçlı yatak da bu otelden.
Tertemiz beyaz odasında bile minimalizmi kutularla yapılan dekoruyla kırmış. O
kadar farklı ama hiç biri diğerinden aşağı kalır olmayan odaları var ki her gün
başka bir odasında kalmak isteyeceğiniz oteller listesine girmesi son derece
mümkün.
Detaylar ise bu otelin en önemli silahı. Alice Harikalar
Diyarında’nın deli şapkacısına layık detaylarıyla Maison Moschino benim şimdiye
kadarki Pazartesi Sendromu Otellerimin hepsi içindeki favorim. Odaların boyutu
çok da önemli değil diyorsanız, Milan’a yolu düşenlere de mutlaka tavsiye
ederim.
1 yorum:
Doğruyu söyleyeyim Maison Moschino beni ilk bakışta hep irite eder ama sonra gözüm alışınca "Ooyy" şeklinde naralara döner bu! Bu oteli genel olarak biliyordum. Hele o koltuk varya çiçekli gibi olan (Clouds odanın dokusundan) O koltuğa hastayım diyim. Parayı bulursam ne yapcam etcem alcam onu o derece ;) Zaten kariyer yapmadan parayı bulamam, kariyer yaparsam da Moschino da beni o koltuklardan biri için uygun görür bence :) Neyse konu açılmış bir kez daha göz attım odalara hatta favorilerimin adını tuttum :)
Benim favorim bir kere Half room denen zaad. Bu odayı ilk kez gördüm ama bayıldım :)
Onun Dışında Ivy roomu da çok sever, ona da bayılırım :)
Forest Room'u da severim. Ama nedense ben nette hiç görmedim. Bu Otelle ilgili bir tek şu elbise lambaları görmüştüm.
Luxurios Attic de ayrı güzel :)
Bir de little red riding hood favorim :)
Favorilerim dışında şunları da sevdim,
Clouds, Sweet room, Sleeping in a ballgown, Wallpaper room da ilginç ve Gold room. Bunlar dışındaki odaladan ise hiç haz etmedim.
Tam anlamı ile bir tasarım otel, Güzel bir Doğum günü hediyesi oldu bu bana :)
Yorum Gönder